1750 Adetten Fazla Türkiye'nin En Güzel Villa Modelleri İçin Resme Tıklayabilirsiniz..

Depreme Dayanıklı Çelik Binalar Teşvik Edilmeli

Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.Yılda 6 milyon ton çelik üretim fazlası olan ve büyük bir bölümü deprem kuşağında yer alan Türkiye’de, depreme dayanıklı çelik konstrüksiyonlu esnek bina yapımının, devlet eliyle teşvik edilmesi gerektiği bildirildi. A.Ş (ERDEMİR) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Erkan yaptığı açıklamada, özelleştirilecek kuruluşlar listesinde yer alan ERDEMİR’in, 2002 yılında 13.5 milyon ton inşaat demiri üretip, yılın ilk 6 ayında 153 milyon dolar kâr elde ettiğini söyledi.

Dünya demir-çelik piyasasında önemli bir yeri olan ERDEMİR’e bağlı 11 fabrikanın halen, Türkiye’nin ihtiyacının üstünde üretim yaptığını belirten Erkan, “2002 yılında Türkiye’de yaklaşık 6 milyon ton çelik üretimi fazlası oluştu. Her yıl bu miktarlarda oluşan üretim fazlası çeliğin yurt dışına satılabilmesi için pazar aranıyor” dedi.

Depremin en sık olduğu Japonya, ABD ve İran gibi ülkelerde, özellikle yüksek katlı binalarda artık klasik betonarme ve karkas yapıların yerini çelik konstrüksiyonlu binalara bıraktığını vurgulayan Erkan, şunları söyledi:

“Yılda 6 milyon ton çelik üretimi fazlası ve bir deprem ülkesi olan Türkiye’de çelik konstrüksiyonlu bina yapımı teşvik edilmelidir. Marmara depreminin yıldönümünde ve İstanbul için deprem master planlarının açıklandığı bir zamanda, yeni yapılacak binalarda çelik konstrüksiyon kullanılması konusu, kamuoyunda ciddi olarak tartışmaya açılmalıdır.”

Erkan, dünyanın en büyük 10 demir-çelik kuruluşundan biri olan ERDEMİR’in Türkiye’de depreme dayanıklı konut üretimi için gerekli olan uzun çelik mamulü rahatlıkla karşılayabileceğini belirterek, şöyle devam etti:

“Ekonomik ve sosyal açıdan halen 1970’li yılları yaşayan İran bile, çok katlı binaların yapımında çelik konstrüksiyon kullanılmasını yasal zorunluluk haline getirdi. Demir-çelik üretiminde dünyadaki sayılı merkezlerden biri olan Türkiye’nin, bugüne kadar binalarını çelik konstrüksiyonla güçlendirmemesini anlamak imkansız. Örneğin İstanbul’da yıkılıp yeniden yapılacak çok katlı binalarda çelik konstrüksiyon kullanılması, hem binaları daha sağlam hale getirecek hem de son yıllarda giderek durgunlaşan demir-çelik piyasasını hareketlendirecek. ERDEMİR bu konuda hazır. Yapılması gereken, Hükümetin bu konuda sektöre öncülük ederek çelik konstrüksiyonlarda kullanılacak profillerin üretimini teşvik etmesidir.”

DAHA UCUZ VE DAYANIKLI BİNALAR
Konya İnşaat Mühendisleri Odası Yaşar Pişkince ise şartlara uygun yapılan ve inşaatın her aşamasında sıkı bir şekilde denetlenen çelik konstrüksiyonlu binaların, betonarme ya da karkas yapılardan çok daha dayanıklı olduğunu söyledi.

Türkiye’de binaların genellikle klasik usullerde yapılmasının, arsaların farklı boyutlarda ve düzensiz olmasından kaynaklandığını vurgulayan Pişkince, şunları söyledi:

“Bina yapılacak arsalar, kapsamlı bir proje ile girintili çıkıntılı değil karelaj olarak nitelenen eşit geometrik şekiller halinde düzenlenmelidir. Standart ve seri üretim profil kullanımına müsait hale gelen çelik konstrüktif binalar, klasik yapı tekniklerine göre çok daha ucuza mal olacaktır.

Bunun için ise öncelikli olarak, deprem riski yüksek bölgelerde iyi bir zemin projesi hazırlanmalı, fabrikada üretilen uzun çelik mamulleri inşaat profili haline getirecek seri üretim merkezleri kurulmalı ya da mevcut kuruluşlar desteklenmelidir.”

Çelik konstrüksiyonlu esnek binaların, yüksek şiddetteki sarsıntılara karşı bile üstün koruma sağladığını anlatan Pişkince, “Ancak çelik konstrüksiyonlu bina yapımı büyük titizlik gerektirmektedir. İki profil parçayı tutan tek bir kaynağının bile büyük önem taşıdığı bu binaların yapımı için kusursuz bir mühendis denetimi şarttır. Bu kurallara uyulursa en riskli deprem bölgesinde bile vatandaşlarımız deprem korkusu çekmeden huzur içinde yaşayabilir” diye konuştu.

Kaynak: Yapi.com.tr